Ölümden Korkuyor musun?


Konu: Ölüm

Hepimizin ölümle alakalı soruları vardır. Ölüm nedir? Neden ölürüz? Ölüm neden korkulacak bir şey? İsa Mesih neden öldü? Sevdiğim birinin ölümünü nasıl karşılayabilirim? Ölüme nasıl hazırlanabilirim? Başkalarının ölüme hazırlanmasına nasıl yardımcı olabilirim? Ölümden sonra ne var?

Bu soruları cevaplayabilmek için Tanrı sözüne bakmamız ve Tanrı’nın bu konuyla ilgili ne söylediğini bilmemiz gerekir. Kutsal Kitap Tanrı’nın sözüdür ve tamamen güvenilir ve gerçektir. Eğer Kutsal Kitap bize ölümle alakalı bir şey diyorsa bunun gerçekliğinden emin olabiliriz. Şunu asla unutmamalıyız: Tanrı, yaşamın da ölümün de Efendisidir! 

Ölüm anında ruh yaratıcısına kavuşur. Yaratıcımız yaptığı her şeyde adildir. Onun adaleti ve iyiliği yaratmış olduğu insanoğlunda ve onunla yaptığı antlaşmalarında görülmektedir. 

Belki de ölümden sahip olduğumuz mal, para, ün, şöhret, konum gibi sebeplerden dolayı korkuyoruz. İnsanoğlu bu hayatta ölüm gerçeğiyle karşı karşıya iken aynı zamanda onun varlığını da inkâr etmektedir. Bunu nasıl mı yapmaktadır? Ölüm fikrini yaşam fikrinden tamamıyla ayırarak, ölümü kandırdığını düşünür insanoğlu. Ölümü yeteri kadar paraya, konuma, üne sahip olmaya çabalayarak kandırdığımızı düşünüyoruz. Aslında bütün bunlar bizleri belki biraz meşgul edip ölümü unuttursa da her geçen gün bizi kaçınılmaz sona yaklaştırmaktadır.

Ölümden korkmak oldukça normaldir aslında. Sağlıklı her insan hayatı değerli, ölümü ise kaçınılacak ve çirkin bir şey olarak kabul eder. Ölüm insan için kötüdür, yaşamdan ve aydınlıktan karanlık bir ayrılıştır. İnsanoğlu ölmek için yaratılmamıştır ancak bununla birlikte ölüm kaçınılacak ve önemsiz görülecek bir konu da değildir.

Bir Hristiyan için ölümü önemsizleştirmek dünyadaki adaletsizliğe ve her türlü insan acısına gözlerimizi kapatmak demektir. Bizler ölümü hafife almadan, onu önemsizleştirmeden ama aynı zamanda da ondan korkmadan ölümü Tanrı’nın yazmış olduğu yaşam hikayesindeki yerine oturtmalıyız. 

Kutsal Kitapta Mesih’in ölümü önemsizleştirdiğini görmüyoruz, tam tersine ölüm gerçeğini kabul edip yaşamını yitirmiş dostları için yas tutmuştur İsa. Kendisi diriliş ve yaşam olmasına rağmen, ölümü ciddiye almış ve ölenler için üzülmüştür. İsa, topluluklara şifa vermiş, arkadaşları için gözyaşı dökmüştür. Ve sonunda da kendisini birçoklarının kurtuluşu için ölüme teslim etmiştir. Eğer insanlığın umudu olarak gelen Tanrı’nın Oğlu İsa Mesih, kurtarış planının nihayetinde planını çarmıhtaki ölümle taçlandırıyorsa, o zaman ölüm anlamsız ve kazara gelen bir şey olmamalıdır.

İsa Mesih’te hem zaferli ve sonsuz bir yaşamı elinde bulunduran Tanrı perspektifini, hem de acı çeken ve günahın laneti altında ölüme mahkûm bir yaşam süren insan empatisini görebiliriz.

Günümüzün dünya görüşünde ölümün anlam taşıdığı bir anlayış bulunmamaktadır. Bu dünya görüşü, bize insan için değerli olan şeylerin özgürlük, mutluluk ve başarı olduğunu dayatmaya ve her türlü manevi ve metafizik fikirden yani sonsuz yaşamla ilgili fikirlerden uzaklaştırmaya çalışır.

Üzücüdür ki, ölen kişinin cenazesiyle birlikte artık her şeyin o kişi için bittiğini düşünmeye zorlanıyoruz. Aslında ölümün bir son olmadığını, ölümden sonra bir yolculuğun başladığını savunan ve bu bağlamda bir düşünce yapısı sunan bir yaklaşım maalesef günümüz dünyasında bulunmamaktadır. Ancak Tanrı’nın sözü bize ölümün bir son olmadığını her defasında hatırlatmaktadır.

Bugünün insanları Hıristiyanlığın özünü günümüzün global anlayışında yorumlamaya çalışırken, anladığı şeyleri Tanrı’nın tasarısına oturtmakta zorlanıyor. Tanrı’nın amacı insanı ölüm korkusundan ve ölümden özgür kılmaktır. Bu bağlamda Hıristiyanlığın ve Kutsal Kitabın öğretisinin temelinde de bu gerçek bulunmaktadır. 

Çarmıhın İsa Mesih’in dirilişinde gerekli bir basamak olması gibi, ölüm de İsa Mesih’teki kurtuluşumuz için önemli bir basamaktır. 

Pavlus ölümle alakalı bilgisiz kalmamamız için cenazelerde duyduğumuz ve belki de anlamadığımız o meşhur ayetlerde şunları söylemiştir: “Kardeşler, umudu olmayan öbür insanlar gibi kederlenmemeniz için, gözlerini yaşama kapamış olanlar konusunda bilgisiz kalmanızı istemiyoruz. İsa'nın ölüp dirildiğine inanıyoruz. Aynı şekilde Tanrı, İsa'ya bağlı olarak gözlerini yaşama kapamış olanları da O'nunla birlikte geri getirecektir. Rab'bin sözüne dayanarak size diyoruz ki, biz yaşamakta olanlar, Rab'bin gelişinde hayatta olanlar, gözlerini yaşama kapayanların önüne asla geçmeyeceğiz. Rab'bin kendisi, bir emir çağrısıyla, başmeleğin seslenmesiyle, Tanrı'nın borazanıyla gökten inecek. Önce Mesih'e ait ölüler dirilecek… İşte birbirinizi bu sözlerle teselli edin.” 1. Selanikliler 4:13-17,18

Pavlus’un söylemeye çalıştığı şey aslında yaşamın sadece bir başlangıç ve bir sondan ibaret olmadığı ve ölümün de her şeyin sona erdiği an olmadığı idi. Evet ölüm vardı ve gerçekti ancak Tanrı’nın planındaki büyük resme bakıldığında, Tanrı’nın sonsuz yaşam vaadine odaklanıldığında ölüm yalnızca herkesin geçmesi gereken bir engeldi. Ölümü Hıristiyanlığın özünden çıkarıp hala sonsuz yaşamdan bahsedemezsiniz. Ölüm de yaşam gibi doğal bir süreçtir ve kendisinden sonra gelene geçiş aracıdır. Sonra gelen ise iman eden kişi için sonsuz yaşamdır!

Evet, öldüğümüzde sahip olduğumuz bu yersel beden yok olacak ancak eğer insanın ruhu Tanrıdaysa yepyeni göksel bir bedende dirilecek ve artık asla ölmeyecek. Şu anki ölümlü bedenlerimiz İsa Mesih aracılığıyla bu yaşamdan diğerine, sonsuz yaşama ve sonsuza dek Tanrı ile yaşamaya geçecek. Orada gözyaşı, acı, keder ve ölüm artık olmayacak. 

Ölüm bir ayrılıştır. Bu yaşamdan ayrılıp diğer yaşama bir geçiştir. İçinde yaşadığımız yersel bu çadır yeni yaşamda insan eliyle değil Tanrı tarafından yapılmış sonsuz bir eve dönüşecektir. Ölüm bir çıkıştır. İsrail’in Mısır’dan çıktığı zaman süt ve bal akan diyara, daha güzel bir vatana ilerleyişi gibi Hristiyan için de ölüm, bedenin sınırlarından ve yaşamın zincirlerinden çıkmak ve gerçek vatanına doğru ilerlemektir. 

Kutsal Kitap bize bozulmuş, parçalanmış, umutları tükenmiş insanlığa hiç yorulmadan, sürekli şefkat gösteren bir Tanrı sunar. Bu Tanrı, insanlığı daha önce hiç tatmadığı, insanın geçmişine uzanan ve oradan da geleceğe yani sonsuz yaşama götüren gerçek sevgiye davet etmektedir. Tanrı, tüm insanlığın ihtiyaç duyduğu gerçek Sevginin kaynağıdır. 

Müjde, bize Mesih’in ölümü yendiğini ve ona karşı zafer kazandığını söylemektedir. İşte, bize ölüm karşısında umut ve güvence veren yegâne gerçek budur! Yanlış duymadınız, ölüm yenildi! Mesih İsa, herkesin korktuğu ölümü, ölümüyle yenilgiye uğrattı ve her iman eden için sonsuz yaşama giden kapıyı açtı.

İşte sevgili dostum, eğer sen de Mesih aracılığıyla Tanrı’ya aitsen o zaman güvenle ve sevinçle şu sözleri haykırabilirsin: 

“Ey ölüm, zaferin nerede?

Ey ölüm, dikenin nerede?”

Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla bizi zafere ulaştıran Tanrı'ya şükürler olsun!”

1. Korintliler 15:55,57

Sezar İnceoğlu

Hristiyan hizmetkar.
1979 doğumlu olan Sezar İnceoğlu, evli ve İstanbul’da yaşamaktadır. 2000 Yılından beri İsa Mesih'i izlemektedir.


Ücretsiz Kitap

Sevgili ziyaretçimiz. Tanri.org içerikleri Hristiyan bakış açısına ve İncil temellerine göre irdelenmiştir. Hristiyan bakış açısının temel kaynağı İncil'dir ve eğer siz de kargo dahil tamamen ücretsiz bir İncil ya da Hristiyan bakış açısına dair farklı kitaplar almak isterseniz aşağıdaki linkten bir form doldurmanız yeterli olacaktır.

İncil ve kitap gönderme hizmeti, tamamen ücretsiz olarak kutsalkitap.org tarafından yapılmaktadır. Bu hizmetlerinden dolayı teşekkürlerimizi sunarız.

İlgili İçerikler

Bizi Takip Edin

Çekinmeden bizimle iletişim kurabilirsiniz. İlginç, samimi, renkli, içe dönük, dışa dönük ve pek çok tarzda insanlarla tanışmayı ve yeni arkadaşlar edinmeyi çok seviyoruz.