Tanrı Bir kiliseye Katılmamı Söyledi (2): Göklerdeki Babamız
İlk yazımda Tanrı’nın bana nasıl konuşup bir kiliseye katılmamı söylediğini ve bu yolla beni nasıl bereketlediğini ana hatlarıyla anlatmıştım. Bu yazıda Tanrı’nın bana söylediği söze itaat ettiğimde olan olaylar ile ilgili biraz daha detay anlatmak istiyorum.
Tanrı’nın bana katılmamı istediği topluluğu nasıl gösterdiğini de anlatmıştım. O topluluğun ibadetini ilk ziyaret ettiğimde konuk bir yabancı bir vaiz vardı ve vaaz bir Hıristiyan’ın neden Hıristiyan olmayan birisiyle evlenmemesi gerektiğiyle ilgiliydi. O zaman bir kız arkadaşım olduğu ve Hıristiyan olmadığı için bu konuyla karşılaşmak beni çok şaşırttı. Sanki vaaz doğrudan benim için hazırlanmış gibiydi.
Eve döndüğümde yine üzerime bir sıkıntı geldi. Garip bir şekilde Tanrı’nın kız arkadaşıma kötü bir şey yapacağı düşüncesi aklıma gelmeye başladı. Şimdi, geriye baktığımda, Tanrı’nın nasıl birisi olduğunu hiç tanımadığımı ve kötü olanın bunu kullanarak nasıl benim üzerimde baskı kurduğunu görebiliyorum. Kendimi toparlamam zaman aldı ve bir sonraki değil ama ikinci Pazar tekrar ibadete gidecek cesareti kendimde buldum. Zaten yaşamım iyi gitmiyordu ve başka ne yapacağımı bilmiyordum. Kötü hissetmeme ve bir ruhsal baskı deneyimlememe rağmen Tanrı’nın bana söylediği söze itaat etmeye ve bana gösterdiğine inandığım topluluğa katılmaya devam etmeye karar verdim.
Pazar günü gelince tekrar o kiliseye gidip ibadete katıldım. İbadetin bitiminde topluluğun önderinden, detay vermeden, hissettiğim ruhsal baskı için dua istedim. Önder ve diğer bir kişi benim için hemen orada yanımda dua etmeye başladılar. O zaman hiç beklemediğim bir şey oldu.
Önder bana “bir görüm, zihnimde bir resim görüyorum” dedi, “bir bebek görüyorum ve bu bebek ya annesini ya da babasını kaybetmiş”. Sonra bana “senin annen ve baban sağ mı?” diye sordu. Ben de babamı kaybettiğimi söyledim. İlk yazımda babamın ölümünden ve bu olayın duygusal hayatımı, sağlığımı ve günlük yaşantımı nasıl olumsuz bir şekilde etkilediğinden bahsetmiştim.
Önder bana “biraz daha dua edelim” dedi. Biraz daha dua ettikten sonra “Tanrı’nın sana şöyle seslendiğini düşünüyorum” dedi, “sen baban öldü ama senin gerçek baban benim, sen daha beni aramazken ben hep seninle ilgilendim ve hep bana gelmeni bekledim.” Bu sözleri duyunca gerçekten diri Tanrı’yla karşı karşıya olduğumu ve O’nun bana konuştuğunu anladım. Göz yaşlarım bir sel olup akmaya başladı ve çok şiddetli bir şekilde ağlamaya başladım. O zaman babasızlığın beni nasıl derinden yaraladığın fark ettim. Bu şekilde Tanrı beni bu derin yaradan iyileştirilmeye başladı.
Bu olayla birlikte Tanrı’yı babam olarak tanımaya başladım. Ben onun daha tanımazken bile benimle ilgilendiğini, beni özlediğini, beni kendine çağırdığını ve O’na gelmemi beklediğini anlamaya başladım. Uzun yıllar sonrasında eve dönen oğul gibiydim. Şimdi, İsa Mesih’in şu sözlerini çok daha iyi alıyorum:
“Bunun için siz şöyle dua edin: ‘Göklerdeki Babamız, …’ (Matta 6:9a)
Ücretsiz Kitap
Sevgili ziyaretçimiz. Tanri.org içerikleri Hristiyan bakış açısına ve İncil temellerine göre irdelenmiştir. Hristiyan bakış açısının temel kaynağı İncil'dir ve eğer siz de kargo dahil tamamen ücretsiz bir İncil ya da Hristiyan bakış açısına dair farklı kitaplar almak isterseniz aşağıdaki linkten bir form doldurmanız yeterli olacaktır.
İncil ve kitap gönderme hizmeti, tamamen ücretsiz olarak kutsalkitap.org tarafından yapılmaktadır. Bu hizmetlerinden dolayı teşekkürlerimizi sunarız.