Bağışlama ve Barışma

 

Bağışlama ve barışma, Kutsal Kitap boyunca yankılanan iki güçlü temadır. Bu temalar hem Tanrı ile olan ilişkimizin hem de birbirimizle olan ilişkilerimizin merkezinde yer alır. Bozuk ilişkiler ve yaralı yüreklerle dolu bir dünyada, bu gerçekleri derinlemesine düşünür ve hayatımıza uygularsak, Tanrı ile esenliği gerçekten yaşayabilir ve çevremizdeki insanlarla daha sağlıklı ilişkiler kurabiliriz.

 

Kutsal Yazılar, insanlar olarak bizlerin günah nedeniyle Tanrı'dan ayrıldığını öğretir. Bunu Yaratılış hikâyesinde görürüz. Tanrı, Âdem ve Havva'yı yarattı ve onları onur ve yücelikle onurlandırıp taçlandırdı. Onlara, yaratılış üzerinde kendi yetkisini verdi. Henüz günah, korku veya utanç yaşamamışlardı. Şeytan gelip onları ağacın meyvesini yemeleri için kandırdı. Günah işlemeyi ve Tanrı'ya itaatsizliği seçtiklerinde, onur ve yücelikleri ellerinden alındı ve bir ayrılık meydana geldi. Âdem ve Havva artık Tanrı ile bozuk bir ilişkiye sahipti. Bunun sonucunda Tanrı onları bahçeden kovdu. İnsanlık, Âdem ve Havva'nın günahını ve utancını miras aldı. O andan itibaren, günah evrensel bir insan sorunu haline geldi. Elçi Pavlus Romalılar Kitabında bu konuda şunları öğretir:

“…herkes günah işledi ve Tanrı’nın yüceliğinden yoksun kaldı.” (Romalılar 3:23)

“Günah bir insan aracılığıyla, ölüm de günah aracılığıyla dünyaya girdi. Böylece ölüm bütün insanlara yayıldı. Çünkü hepsi günah işledi.” (Romanlılar 5:12)

“…günahın ücreti ölüm, Tanrı’nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa’da sonsuz yaşamdır.” (Romalılar 6:23)

 

Günah, yalnızca Tanrı'dan değil, aynı zamanda yaratılış amacımızdan da ayrılmamıza sebep olur. Yeşaya 59:2'de şöyle denir: "Ama suçlarınız sizi Tanrınız’dan ayırdı. Günahlarınızdan ötürü O’nun yüzünü göremez, sesinizi işittiremez oldunuz.” Günah sadece bireysel yanlışlardan ibaret değildir, Tanrı ile olan ilişkimizi bozan, daha derin bir kırılmayı temsil eder. Bu ayrılığa rağmen Kutsal Kitap, Tanrı'nın insanlıkla barışmayı arzulayan sevgi dolu ve merhametli bir Baba olduğunu ortaya koyar. Tanrı, bizi günahlarımızın sonuçlarına terk etmek yerine, bu ayrılığı iyileştirmek için inisiyatif aldı. Elçi Pavlus, 2. Korintliler 5:18–19'da bunu şöyle açıklar: “bunların hepsi Tanrı’dandır. Tanrı, Mesih aracılığıyla bizi kendisiyle barıştırdı ve bize barıştırma görevini verdi. Şöyle ki Tanrı, insanların suçlarını saymayarak dünyayı Mesih’te kendisiyle barıştırdı ve barıştırma sözünü bize emanet etti.”



Tanrı'nın barışma planı İsa Mesih etrafında şekillenir. İsa Mesih, ölümü ve dirilişi aracılığıyla günahlarımızın bedelini ödedi ve Tanrı ile doğru bir ilişkiye geri dönmemiz için bir yol açtı. Romalılar 5:10-11 bu durumu çok güzel bir şekilde ifade eder: “Böylece şimdi O’nun kanıyla aklandığımıza göre, O’nun aracılığıyla Tanrı’nın gazabından kurtulacağımız çok daha kesindir. Çünkü biz Tanrı’nın düşmanlarıyken Oğlu’nun ölümü sayesinde O’nunla barıştıksa, barışmış olarak Oğlu’nun yaşamıyla kurtulacağımız çok daha kesindir.”

 

Tanrı bize yepyeni, yeniden inşa edilmiş bir ilişki sunar. Bu yüzden İsa Mesih’e güvenin. Tanrı ile esenliği ve barışmayı bize sunabilecek tek kişi O'dur.

 

Diğer İnsanlarla Olan İlişkilerimizde Barışma

 

Tanrı ile barışmanın bağışlama yoluyla mümkün olduğu gibi, başkalarıyla olan ilişkilerimiz de aynı ilke aracılığıyla iyileşebilir. Bu seride gördüğümüz gibi, Kutsal Kitap net bir şekilde şunu öğretir: bağışlama bir seçenek değil, şarttır. Bu, Tanrı tarafından bağışlanmış olma deneyimimizle derinden, iç içe geçmiş bir buyruktur.

 

İsa Mesih’in en çarpıcı öğretilerinden biri, başkalarını bağışlamanın zorunluluğu konusundaki ısrarıdır. İsa Mesih, Rab’bin Duası'nda öğrencilerine şöyle dua etmeyi öğretti: “Bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi, sen de bizim suçlarımızı bağışla” (Matta 6:12). Bu, bağışlamanın karşılıklı doğasını vurgular: bağışlandığımız gibi bağışlamalıyız.

 

Bağışlama sadece bir görev değildir; iyileşmenin ve barışmanın yoludur. Barışma, bağışlama ile başlar. Bu ilk adımdır. Kin tutmaya devam ettiğimizde veya bağışlamayı reddettiğimizde, acılığın kalbimize kök salmasına izin veririz. Bu acılık, ilişkileri ve hatta kendi huzurumuzu yok edebilir. Efesliler 4:31–32, bizi şu şekilde uyarır: “Her kötü niyetle birlikte her türlü kin, öfke, kızgınlık, bağrışma ve iftira sizden uzak olsun. Birbirinize karşı iyi yürekli, şefkatli olun. Tanrı sizi Mesih’te bağışladığı gibi, siz de birbirinizi bağışlayın.” Bağışlama, borçlunun bize olan borcunu affetmektir ve Tanrı'nın nihai yargıç olmasına izin vermektir. Bu lütuf eylemi, sadece başkalarıyla değil, kendimizle de barışmanın yolunu açar. Kalbimizi öfkenin yükünden kurtarır ve huzur için yer açar.



İlişkilerde barışma genellikle alçakgönüllülük, öz değerlendirme ve barış yapma arzusu gerektirir, hatta zor olduğunda bile. Kutsal Kitap, barışı sağlayanlar olmamızı ve barışmayı gerçek imanın bir işareti olarak aramamızı teşvik eder. Efesliler 4:2–3, barışma sürecinde alçakgönüllülüğün önemini vurgular:
"Her bakımdan alçakgönüllü, yumuşak huylu, sabırlı olun. Birbirinize sevgiyle, hoşgörüyle davranın. Ruh’un birliğini esenlik bağıyla korumaya gayret edin." Elçi Pavlus, imanlıları başkalarıyla olan ilişkilerinde nazik, sabırlı ve alçakgönüllü bir tutum benimsemeye teşvik eder. Barışma, kalplerin yumuşatılmasına, dinlemeye istekli olmaya ve barışı aramaya hazır olmayı gerektirir.

 

İsa Mesih, Dağdaki Vaaz'da şöyle demiştir: "Ne mutlu barışı sağlayanlara! Çünkü onlara Tanrı oğulları denecek." (Matta 5:9). Barışı sağlayan olmak, Müjde'yi günlük ilişkilerde yaşamın merkezi bir yönüdür. Kırık ilişkileri düzeltmeye çalıştığımızda, Tanrı'nın barış ve birlik arzusunu yansıtabiliriz. Elçi Pavlus, Romalılar 12:18’de şöyle der: "Mümkünse, elinizden geldiğince herkesle barış içinde yaşayın.” Bu ayet, barışmanın her zaman tam olarak hayata geçirilememe ihtimalini kabul eder, ancak imanlıları başkalarıyla barış yapmak için ellerinden gelen her şeyi yapmaya çağırır.

 

Kutsal Kitap, özellikle birisi bize karşı günah işlediğinde veya bir ilişki bozulduğunda, çatışmanın çözümü ve barışmaya nasıl yaklaşmamız gerektiği konusunda bize net talimatlar verir. Matta 18:15–17'de İsa Mesih, bize karşı günah işleyen birini nasıl ele alacağımıza dair bir süreç ortaya koyar: “Eğer kardeşin sana karşı günah işlerse, ona git, suçunu kendisine göster. Her şey yalnız ikinizin arasında kalsın. Kardeşin seni dinlerse, onu kazanmış olursun. Ama dinlemezse, yanına bir ya da iki kişi daha al ki, söylenen her şey iki ya da üç tanığın sözüyle doğrulansın. Onları da dinlemezse, durumu inanlılar topluluğuna bildir. Topluluğu da dinlemezse, onu putperest ya da vergi görevlisi say.”

 

Bu süreç karmaşık olabilir. Bu ayetler, günah işleme durumunda ortaya çıkan bir çatışmayı ele almak için adım adım bir rehber sunar. Süreç, özel bir konuşma ile başlamalıdır. Gerekirse, bir veya daha fazla tanıkla bir konuşma gerekebilir. Eğer durum daha da büyürse, ek adımlar atılmasını içerir... Amaç bir tartışmayı kazanmak değil, ilişkiyi onarmak ve iyileşmeyi aramaktır. Vurgu, barışma ve çözüm sağlamak için mümkün olan her şeyi yapmaktır.



Elçi Pavlus, günaha düşen birini geri kazanmaktan bahsederken sürecin naziklikle yürütülmesi gerektiğini vurgular. Galatyalılar 6:1-2'de şöyle yazar:
“Kardeşler, eğer biri suç işlerken yakalanırsa, ruhsal olan sizler, böyle birini yumuşak ruhla yola getirin. Siz de ayartılmamak için kendinizi kollayın. Birbirinizin ağır yükünü taşıyın, böylece Mesih’in Yasası’nı yerine getirirsiniz.” Elçi Pavlus, günahı ele almanın amacının ceza vermek değil, yeniden kazanmak olduğunu vurgular. Her türlü barışma çabasında, nazik bir tutum ve öz farkındalık çok önemlidir.

 

Kutsal Kitap, bazen zorlayıcı olsa da, bağışlama ve barışmanın harika bir resmini sunar. Tanrı bizi karşılıksız bağışladığı için, biz de birbirimizi karşılıksız bağışlamalıyız. Bize bolca lütuf verildiği için biz de aynı lütfu başkalarına vermeliyiz. Tabii ki, diğer insanlarla sağlıklı ilişkiler kurmak her zaman için kolay değildir ama Tanrı'nın istediği budur, birbirimizle ve O’nunla barış içinde yaşamamızdır.

 

Bağışlama ve barışma yolculuğu bitmeyen bir serüvendir. Her gün, birbirimizle barış içinde yaşayalım diye her şeyini veren İsa Mesih’in örneğini izleme kararı alalım. Sonuçta, bağışlama ve barışma sadece birer eylem değil, Tanrı’nın sevgisini, lütfunu ve merhametini yansıtan bir yaşam biçimidir.

 

 


Ücretsiz Kitap

Sevgili ziyaretçimiz. Tanri.org içerikleri Hristiyan bakış açısına ve İncil temellerine göre irdelenmiştir. Hristiyan bakış açısının temel kaynağı İncil'dir ve eğer siz de kargo dahil tamamen ücretsiz bir İncil ya da Hristiyan bakış açısına dair farklı kitaplar almak isterseniz aşağıdaki linkten bir form doldurmanız yeterli olacaktır.

İncil ve kitap gönderme hizmeti, tamamen ücretsiz olarak kutsalkitap.org tarafından yapılmaktadır. Bu hizmetlerinden dolayı teşekkürlerimizi sunarız.

İlgili İçerikler

Bizi Takip Edin

Çekinmeden bizimle iletişim kurabilirsiniz. İlginç, samimi, renkli, içe dönük, dışa dönük ve pek çok tarzda insanlarla tanışmayı ve yeni arkadaşlar edinmeyi çok seviyoruz.