Zor durumlarla karşılaştığımızda bazen bu durumları bazı sahnelere benzetilir zihnimizde. Bunlar bazen izlediğimiz filmlerden, bazen okuduklarımızda bazen de kendi yürek dilimizin sadece bize özel tınılarından gelir.
Mesela bazımız yaşadığı bir anı bir fırtınaya benzetirken bazıllarınmız kafiyesiz bir şiire benzeteblir hayatı.
Bunun gibi geçenlerde bir dostuma konuşurken duydum bunu…
- Bu dağı biliyorum, arkasında iyi şeyler var onu da biliyorum ama bu dağa şu an çıkmak istemiyorum. Tırmanmaya gücüm yok, istemiyorum.
Neden böyle hissettiğini tüm detayları ile anlatamayacak olsam da şöyle özetleyebilirim.
Tüm düzeni bir anda alt üst olmuştu, kurduğu hayat, ailesi için tasarladığı gelecek, yuvası talan ediliyordu. Tanrı’ya güveniyordu geleceği için yine de geçmesi gereken çok zor, yoğun, belirsizlikle dolu uzunca bir yol vardı. Sonunda Tanrı’nın onlar için hazırladığı iyi geleceği biliyordu ama oraya giderken yaşayacaklarını da tahmin ediyordu.
Bu acıtılmış hikaye üzerinde düşünürken nedense aklıma İsa Mesih’in hikayesindeki tam da buna benzer bir sahne geldi.
İsa Mesih yer yüzüne çarmıha gerilmek üzere, hepimizin günahlarının bedelini çarmıhta ödemek üzere gelmişti, biliyordu. Geliş amacı zaten tam olarak da buydu…
Ama bunu bilmek sanki O an acısını hafifletmiyordu.
Hatta Matta İncilinde duygularını şu şekilde ifade ediyordu o anki.
“Onlara, "Ölesiye kederliyim" dedi. "Burada kalın, benimle birlikte uyanık durun."”
(Mat 26:38)
Açıkcası buradaki bu iki duyguyu yan yana görmek benim yüreğimde derin bir keder uyandırdı.
Keder, yalnız kalmama isteği…
İsa Mesih’in öğrencilerinin desteğine, varlığına ihtiyaç duyduğunu ne kadar da açık bir şekilde ifade ediyordu.
Bu andan önce, büyük mucizelere aracılık etmiş, büyük güçle müjdeyi duyurmuş o güçlü kurtarıcı, lider dahi, önündeki acı dolu yola bakınca, ya da sırtında çarmıh ile tırmanması gereken Golgota dağına bakınca… Yüreğini acı kaplamıştı…
Hatta, bölüm şöyle devam ediyor…
“Biraz ilerledi, yüzüstü yere kapanıp dua etmeye başladı. "Baba" dedi, "Mümkünse bu kâse* benden uzaklaştırılsın. Yine de benim değil, senin istediğin olsun."” (Mat 26:39)
Evet yanlış okumadınız, O bile bu yola, dağa baktığında orayı çıkmak istememiş ve bu konuda gökteki babasına seslenmişti…
Böyle bir durumda olduğunuzda siz ne yaparsınız bilmiyorum, ben şahsen şikayet etmekten fırsat bulduğum zamanlarda dua etmeye çalışıyorum oysa O dua etmenin yanında arkadaşlarının da desteğini istemişti. Benimle uyanık kalın demişti.
Gerçekten ihtiyacı var mıydı bilmiyorum ama bu harika bir önderlik örneğiydi…
Benimle kalın…
Ölesiye kederliyim…
Ben de bunu yapmayı öğrenmeliyim.
Arkadaşları O’nunla uyanık kalamadılar belki ama başka bir arkadaşı O’nu ziyaret etti ve ihtiyacı olan desteği verdi…
Luka İncili bunu şu şekilde anlatıyor.
“Onlardan bir taş atımı kadar uzaklaştı ve diz çökerek şöyle dua etti: "Baba, senin isteğine uygunsa, bu kâseyi* benden uzaklaştır. Yine de benim değil, senin istediğin olsun." Gökten bir melek İsa'ya görünerek O'nu güçlendirdi.” (Luk 22:41-43)
Güçlendirince ayağı kalkarak,
- artık güç bende, hazırım diyebilirdi bence ama daha ilginç bir şey yaptı…
“Derin bir acı içinde olan İsa daha hararetle dua etti. Teri, toprağa düşen kan damlalarını andırıyordu.” (Luk 22:44)
Düşünebiliyor musunuz?
O’na daha hararetli bir şekilde dua edebilmesi için gücü bile Tanrı’nın kendisi verdi…
Hatta Golgota yolculuğunda çok ilginç bir detay daha dikkatimi çekti…
İsa muhtemelen ağır çarmıh ile dağ yolunda çok zorlanırken başka bir yardımcı daha belirdi..
Tatlılıkla, iyilikle değil, Romalı askerlerin zorlaması ile…
Kireneli Yusuf…
“Askerler İsa'yı götürürken, kırdan gelmekte olan Simun adında Kireneli bir adamı yakaladılar, çarmıhı sırtına yükleyip İsa'nın arkasından yürüttüler.” (Luk 23:26)
Tanrı’nın, çocuklarına yardım göndermek için çok ilginç yolları var değil mi?
Uzatmayayım,
Dua iyidir, keşke daha fazla edebilseydik dediğimiz anda bir melek gelir ve bizi güçlendirir…
İhtiyacımız olan yardım bir şekilde gelir…
Biz O dağı, İsa Mesih’in kucağında çıkarız, bizi taşır..
Çünkü o daha önce O dağa çıktı, yolu iyi biliyor…
Sevgiler…
Ücretsiz Kitap
Sevgili ziyaretçimiz. Tanri.org içerikleri Hristiyan bakış açısına ve İncil temellerine göre irdelenmiştir. Hristiyan bakış açısının temel kaynağı İncil'dir ve eğer siz de kargo dahil tamamen ücretsiz bir İncil ya da Hristiyan bakış açısına dair farklı kitaplar almak isterseniz aşağıdaki linkten bir form doldurmanız yeterli olacaktır.
İncil ve kitap gönderme hizmeti, tamamen ücretsiz olarak kutsalkitap.org tarafından yapılmaktadır. Bu hizmetlerinden dolayı teşekkürlerimizi sunarız.