Her Şeyin İyilik İçin İşlediği Yolculuk: Romalılar 8:28

Geçtiğimiz pazar kilisenin sıralarına oturmuş, pastörümüz Romalılar 8:28 hakkında konuşuyordu: “Tanrı’yı sevenlere, O’nun amacına göre çağrılmış olanlara her şeyin birlikte iyilik için işlediğini biliriz.” Sözler kulağıma tanıdık gelse de, kalbime dokunan asıl soru şuydu: “İyilik ne demek?” Sözcüğü, sanki çocuğumu ağlarken kucağıma alıp, “Geçer bunlar, merak etme” diyerek avutmam gibi yüzeysel kalıyordu.

Düşüncelerim beni, henüz düğün hazırlıklarındayken kanser teşhisi konan o genç çifte götürdü. Yıllardır bir eş için dua eden yakın bir arkadaşımın, sözlüsü tarafından ihanete uğramasının yıkımını anımsadım. Eşimle yaşadığımız düşükle birlikte, tarifsiz bir hüzünle sarsıldığımız günleri hatırladım. İşyerinde maruz kaldığım haksızlığı, içimde bıraktığı derin izleri... Özellikle de sadece bir gün yaşayabilen bebeğini toprağa vermek zorunda kalan arkadaşımın hüznü hâlâ içimi sızlatıyordu. Bütün kilise olarak o küçücük bedeni uğurlarken hissettiğimiz kayıp ve acı, yüreğimizden bir an bile eksik olmadı.

Üzüntülerle başa çıkmanın en büyük örneklerinden biri olarak Eyüp de aklıma geliyor. O, hayatının en zor günlerini yaşadı. Bir günde sadece bütün zenginliğini ve sağlığını değil, aynı zamanda 10 çocuğunu da kaybetti. Bu, ne kadar yıkıcı bir acı olmalı. Evet, Tanrı onun servetini ve sağlığını sadece geri vermekle kalmadı, servetini iki katına çıkardı ve onu daha da bereketlendirdi. Sağlığını iyileştirip ona çok uzun bir yaşam bahşetti. Ayrıca yeniden 10 çocuk verdi. Ama yine de bu durumda Tanrı her şeyi iyiliğe çevirdi diyebilir miyiz? On çocuğun kaybı, yeni çocuklara sahip olmakla unutulacak bir acı değil. Peki, Kutsal Kitap, "Tanrı, kendisini sevenler için her şeyde iyilikle çalışır" dediğinde ne demek istiyor? Eyüp kesinlikle Tanrı’yı sevdi, çünkü tüm bu zorluklara rağmen günah işlemedi ve sadık kaldı.

Pastörümüz “Her şeyin birlikte iyilik için işlediğine” vurgu yaptığında, tüm bu örnekler gözümün önünden geçti. İçimden şu soruları sordum: “Bu kadar acının içinde iyilik nerede saklı? Bunca sıkıntı nasıl bizim yararımıza olabilir?” İşte bu makaleyi, tam da bu sorularla yüzleşirken Romalılar 8:28’i derinlemesine anlamak için kaleme aldım.

İyilik

Peki, “Tam olarak hangi iyilikten söz ediliyor?” Ayetin kendisi iyiliğin tanımını tam olarak açıklamıyor. Eğer sadece bu ayete bakarsak, “iyilik” kavramını kendi beklentilerimize ya da isteklerimize göre yorumlayabiliriz. Sağlıklı bir yaşam mı? Ailemizle güçlü ve sevgi dolu bir bağ mı? Maddi güvence ve huzurlu bir gelecek mi? Anlaşılmak ve saygı görmek mi? Kendi evimize sahip olmak mı? Hayatımızın aşkını bulmak mı?

Genelde, iyiliğin bizim için güzel veya daha iyi bir şey olduğunu düşünürüz. Mesela, iş yerinde bir sorun yaşadığımızda, iyiliğin daha iyi bir iş fırsatı olduğunu hayal edebiliriz. Ya da bir arkadaşımıza, henüz hayatının aşkını bulmadığında, "Daha iyisi seni bekliyor" diyebiliriz. Ama bu, bizim iyilik anlayışımız.

Peki sen, kendi hayatın için “iyilik” kavramını nasıl yorumluyorsun?

Aslında başlangıçta, bizim için en iyisi zaten mevcuttu; Tanrı her şeyi, bizi dahil  Aden Bahçesi’nde kusursuz bir şekilde yarattı. Ancak günah dünyayı, insanları ve bizi değiştirdi. Şimdi içimizde çürümüş bir benlik ve nefis var. Ne kadar iyi olmaya çalışsak da, bu iki güç bizi Tanrı’nın istediği gibi yaşamaktan alıkoyuyor. Günah, yalnızca bizi değil, çevremizi ve tüm yaratılışı bozdu. Ancak Tanrı, bizi sadece günahlarımızı affederek ve utancımızı kaldırarak cehennemden kurtarmak istemiyor; bizler için daha fazlasını planladı. Sanki bir reset düğmesine basılmış gibi, bizi yeniden o mükemmel hale getirmek istiyor.

Bu yüzden teologlar “üçlü kurtuluş” kavramından bahseder. Bu süreç üç aşamadan oluşur:

  1. Aklanma: Mesih sayesinde Tanrı’nın önünde aklanırız. Bu, günahlarımızın affedildiği andır.
  2. Kutsallaşma: Yaşam boyu süren bu süreçte kutsallıkta büyürüz. Bu aşama, günahlı benliğimizden ve nefisten arınmayı içerir.
  3. Yüceltme: Nihai mükemmelliğe ulaşıp Mesih’in yüceliğine ortak oluruz. Bu, acı ve zorluklardan sonra gerçekleşen son aşamadır.

Romalılar 8:28’deki “iyilik” kavramı, hemen sonraki ayetler tam olarak bunu açıklıyor: “Tanrı, önceden bildiği kişileri, Oğlu’nun benzerliğine dönüştürmek üzere önceden belirledi. Öyle ki Oğul, birçok kardeş arasında ilk doğan olsun. Önceden belirlediklerini çağırdı; çağırdıklarını akladı, akladıklarını da yüceltti” (Romalılar 8:29-30). 

Bu süreç, Tanrı'nın yüceliğine ortak olmamıza kadar uzanır. Ancak bu yolculuk, aynı zamanda bizim günahlı benliğimizden ve nefisle dolu doğamızdan arınmamızı da içerir. Bu, bencillik, gurur ve Tanrı’dan uzaklaştıran diğer niteliklerden temizlenmek demektir.

Tanrı, yaşadığımız her sevinci, her zorluğu, her bereketi ve her acıyı bizi daha kutsal kılmak ve Mesih’e benzer bir yaşam sürdürmemizi sağlamak için kullanır. Bu süreç, Tanrı’nın bizi sevgiyle şekillendirmesi ve Oğlu’nun karakterine dönüştürme amacıdır. Bu, Romalılar 8:28’in bize verdiği büyük müjdenin özüdür: Hayatımızdaki “her şey” — sevinç, kayıp, kazanç, acı, huzur ya da kaos— Tanrı’nın elinde bizi Mesih’e benzetmek için işlenir.

Vaiz John Piper’ın dediği gibi: “Bizim zaferimiz, acıdan muaf olmak değil; acıların içinden geçerek gelen bir zaferdir.”

Bu ayetler bize gösteriyor ki Tanrı’nın “iyi” tanımı, her zorluğun bir anda ortadan kalkması ya da acısız bir yaşam değil. Tersine, Rab tüm sıkıntılarımızı, kayıplarımızı ve acılarımızı kendi egemen planında işleyerek bizi Mesih’e daha fazla benzetiyor. Zorlu süreçlerde, “İşte şimdi de bunun içinden nasıl geçeceğim?” diye sorduğumuzda, cevap şudur: Tanrı, tüm kontrolü elinde tutuyor ve bu süreç bizi Mesih gibi olmaya bir adım daha yaklaştırıyor.

Her şey

Ayet, “her şey” diyor. Öyleyse gelin, buna iyi şeyleri de dahil edelim. O çok istediğimiz bereketleri ve iyilikleri, dua ederek dilediğimiz her şeyi... Bu bereketler, ki genelde dünyevi iyilikler olarak gördüğümüz şeylerdir, tıpkı hayatın acıları ve zorlukları gibi, sadece bizi kutsallığa daha yakınlaştırmak için kullanılan araçlardır. Örneğin, maddi bir bolluk yaşadığımızda, Tanrı’ya olan bağımlılığımızı unutma ya da kibire kapılma tehlikesiyle karşılaşabiliriz. Bu durumda, Tanrı bize hem şükran dolu bir yürek hem de sahip olduklarımızı O’nun için kullanma bilinci kazandırmak ister. Ya da beklediğimiz bir hayalimizin gerçekleşmesi, örneğin hayal ettiğimiz bir işe kavuşmak, bize sabır ve sadakat öğretmek yerine rahatlık ve kontrol arzusuyla mücadele etmemizi sağlayabilir.

Aynı şekilde, hayatımızın aşkını bulmak, evlenmek ve çocuk sahibi olmak da büyük bir berekettir, ancak beraberinde bizi şekillendiren zorluklar getirir. Evlilikte bencillikten sıyrılmayı, sabır ve fedakarlığı öğreniriz. Çocuklarımızla ilgilenirken, Tanrı’nın bizim üzerimizdeki sabrını ve sevgisini daha derinden anlamaya başlarız. Bu tür bereketler, bizi Tanrı’nın karakterine daha çok benzetecek birer fırsat olarak kullanılır. Tanrı, verdiği her bereketle bizi sadece mutlu etmekle kalmaz; aynı zamanda daha kutsal bir karaktere doğru büyümemizi ve Mesih’e olan benzerliğimizi artırmayı amaçlar.

Vaiz Timothy Keller şöyle der: “Biz, kendimizde düşündüğümüzden çok daha günahlı ve kusurluyuz. Ama aynı anda, Mesih’te düşündüğümüzden çok daha fazla seviliyor ve kabul ediliyoruz.”

Bu alıntı, Romalılar 8:28’deki “iyilik” kavramını biraz daha netleştiriyor. Çünkü bazen yaşadığımız sıkıntılar ve bereketler, kendi zaaflarımızı gözler önüne seriyor. Ancak Tanrı, tam da bu zaafların içinde bizi kabul ederek sevgiyle dönüştürüyor ve yüceliğine ortak ediyor.

Yalnız Değiliz

Tanrı, yaşamlarımızı kendisine adadığımızda bize kolay ve mükemmel bir hayat vaat etmiyor. Aksine, bu süreç daha da zor ve meydan okuyucu olabilir. İsa’nın yaşamı ve ölümü bunun kanıtıdır. O’nun öğrencilerinin yaşamları da bu gerçeği ortaya koyar. Tanrı, bu acıları sadece kendi yüceliği ve bizim yüceltilmemiz için kullanmakla kalmaz, aynı zamanda bu süreç boyunca daima bizimle birlikte yürür. Çünkü aynı zamanda, “Korkma, çünkü ben seninleyim” (Yeşaya 41:10), Babil sürgünü ve Yeruşalim’in yıkılışı gibi derin bir yıkım döneminde verilen bir vaatti. Tanrı, korkutucu bir belirsizlikle karşı karşıya kalan halkına umut vermişti. Benzer şekilde, “Güçlü ve yürekli olun… Tanrınız sizinle birlikte gidecek; sizi asla terk etmeyecek” (Yasa'nın Tekrarı 31:6) vaadi, İsrail halkının zorlu savaşlara gireceğinde verilmiştir. Bu ayetler bize, Tanrı’nın vaadinin acının yokluğu değil, acının ortasında yanımızda yürüyen bir Tanrı’ya sahip olmak olduğunu gösterir.

Davut da Mezmur 37’de, “Rab’de zevk al, O’nun yoluna güven,” derken, sadece Tanrı’nın sonunda her şeyi düzeltmesini değil, bu yolculuk boyunca içsel bir değişimi de vurguluyor. Bu mezmur, doğruların sıkıntı, baskı ve adaletsizlikle karşılaşabileceğini kabul eder, ancak Tanrı’nın adaletinin ve sevgisinin sonunda galip geleceğini belirtir. İçsel dönüşüm, sıkıntılar sırasında sabır ve umut geliştirirken, dışsal dönüşüm Tanrı’nın rehberliği altında yaşamlarımızda adım adım görülen bir değişimdir. Tanrı’nın yoluna güvenmek, her bir zorlukta O’nun yanında yürümek ve bu süreçte hem karakterimizin hem de bakış açımızın şekillenmesi demektir. İşte bu yolculuk, Romalılar 8:28–30’da tarif edildiği gibi, bizi Mesih’in benzerliğine dönüştüren derin bir süreçtir.

Uygulama:

  • Zorluklarınızın Ortasında Mesih’e Benzemeyi Arayın

Zorlu ilişkiler, hayal kırıklıkları, sağlık problemleri… Tüm bunlar Tanrı’nın elinde bizleri Mesih’e daha çok benzeten araçlardır:

  • Bir yakınınızla yaşadığınız bir anlaşmazlıkta, öfke veya dedikodu yerine bağışlama ve lütuf göstermeyi tercih edin.
  • Sağlık sorunlarıyla karşılaştığınızda, umutsuzluğa kapılmak yerine dua edin ve Tanrı’nın vaatlerine sarılın.
  • Maddi zorluklar yaşarken, korku veya öfkeye yenik düşmeyin; Tanrı’nın sağlayışına güvenin ve bilgece hareket edin.
  • İhanetle yüzleştiğinizde, intikam peşine düşmek yerine, iyilik göstermeye ve Tanrı’dan şifa aramaya odaklanın.
  • Başarısızlıkla karşılaştığınızda, başkalarını suçlamak veya pes etmek yerine çalışmalarınızı Tanrı’ya adayarak azimle devam edin.

 

  • Tanrı’nın Huzuruna Sık Sık Sığınarak Duygularınızı Dökün

Kendi gücümüzle bir şeyleri değiştiremediğimizde, O’nun gücüne güvenmeyi öğreniriz. “Yolunu Rab’be devret, Ona güven, O gerekeni yapar” (Mezmur 37:5). Yani yükünü sırtından indirip Tanrı’ya emanet etmek:

  • Günlük Sorunlarınızda Dua Edin: Çözüm üretemediğiniz durumlarda dua ederek Tanrı’ya sırtınızı dayayın. Örneğin, bir ilişki sorununda, çözüm gücünüzü değil, Tanrı’nın yolunu arayın.
  • Endişelerinizi Yazın ve Bırakın: Bir kağıda sizi kaygılandıran şeyleri yazın ve bunları Tanrı’ya bırakmak için fiziksel bir eylem olarak dua edin. Bu, yüklerinizi sırtınızdan indirip Tanrı’ya emanet etmeyi somutlaştırabilir.
  • Acının İçinde Umut Var

Hayatımızdaki kayıplar, yanıltıcı olabilir. Ama eğer Romalılar 8:28 ve 8:29’daki gerçeğe sarılırsak, Tanrı’nın her süreci Mesih’e benzememiz için işlediğini biliriz. Bu, umutsuzluğu umuda dönüştüren en büyük motivasyondur:

  • Kutsal Kitap’tan Ayetleri Ezberleyin: Romalılar 8:28, Mezmur 23, Mezmur 37, Yeşaya 41:10, Yasa'nın Tekrarı 31:6 gibi ayetleri ezberlemek, zorlu zamanlarda Tanrı’nın sözünü hatırlayıp O’na güvenmenize yardımcı olabilir.
  • Önceden Hazırlıklı Olun: İsa’nın çölde oruç tutarken Şeytan’ın cezbedici tekliflerini Kutsal Yazılarla yanıtladığı gibi, zorluklarla karşılaşmadan önce Kutsal Kitap’tan ayetleri ezberlemek, sizi ruhsal mücadelelere hazırlar.

 

  • Bu Süreçte Topluluk Desteğini İhmal Etmeyin

Hristiyan topluluğu (Kilise), paydaşlık ve dayanışma yeri olarak verildi. Birbirimize Tanrı’nın sözünü hatırlatarak, dualarla destek olarak acının ortasında büyüyebiliriz. Kendi acılarınızı paylaşarak ve başkalarının tecrübelerinden öğrenerek, topluluk içinde umut ve cesaret bulabilirsiniz.

 

Ezra Hoca

Tanrı'ya umut bağlayan, yüceliğini anlamaya ve gereğince övmeye çalışan bir eş ve baba.


Ücretsiz Kitap

Sevgili ziyaretçimiz. Tanri.org içerikleri Hristiyan bakış açısına ve İncil temellerine göre irdelenmiştir. Hristiyan bakış açısının temel kaynağı İncil'dir ve eğer siz de kargo dahil tamamen ücretsiz bir İncil ya da Hristiyan bakış açısına dair farklı kitaplar almak isterseniz aşağıdaki linkten bir form doldurmanız yeterli olacaktır.

İncil ve kitap gönderme hizmeti, tamamen ücretsiz olarak kutsalkitap.org tarafından yapılmaktadır. Bu hizmetlerinden dolayı teşekkürlerimizi sunarız.

İlgili İçerikler

Bizi Takip Edin

Çekinmeden bizimle iletişim kurabilirsiniz. İlginç, samimi, renkli, içe dönük, dışa dönük ve pek çok tarzda insanlarla tanışmayı ve yeni arkadaşlar edinmeyi çok seviyoruz.