DUA SİZİN İÇİN NE KADAR ÖNEMLİDİR?


Konu: Dua
Ayet: Luka 18:1-8

Dua, Sizin İçin Ne Kadar Önemlidir? – 1. Bölüm

 

Dua, bizi daha büyük işler için geliştirmez – çünkü dua büyük işin kendisidir.”
-Oswald Chambers

İsa Mesih’in izleyicileri olarak dua önemli olduğunu biliriz. Kutsal Kitap’ta bir sürü örnek vardır. İman ettikten şunu öğreniyoruz; durmadan, devamlı, her yerde, her zaman Tanrı’nın huzuruna gelip dua etmeliyiz. Dua Rab ile muhabbet demektir. Böyle anlıyoruz ama muhabbet için iki kişi gerekir. Dua aracılığıyla Tanrı ile konuşuruz. Kutsal Kitabı okuyarak ve Kutsal Ruh’un sesine kulak vererek Tanrı’yı dinleyebiliriz. 


Tanrı bize dua konusunda harika vaatler verdi. Ben de size sormak isterim.

Dua, sizin için ne kadar önemlidir?

İsa için ve onun öğrencileri için dua çok önemli bir disiplindi. Matta 26. bölümünde, Petrus İsa’yı inkâr etti. İsa dua ederken Petrus uyuyordu. İsa onu uyandırıp, “uyanık durup dua edin ki, ayartılmayasınız. Ruh isteklidir, ama beden güçsüzdür” dedi. Petrus gibi, doğru olanı yapmayı isteriz ama bunu yapacak gücü bulamayız bazen. Tanrı’nın aramaya, kapıyı çalmaya, istemeye devam etme öğüdünü yerine getirmemiz gerekir. Tanrı da bize ihtiyacımız olan kuvveti verecektir.

İsa'nın 25 defadan fazla dua ettiğini görürüz. Çoğu zaman dua etmek için tek başına bir yerlere gitti. Dua hayatımızda büyümek istiyorsak, o zaman İsa'nın kendisinden daha iyi bir öğretmen veya örnek yoktur. İsa, öğretirken sık sık anlaşılması kolay hikayelerden ve benzetmelerden yararlanırdı. Daha derin ahlaki dersler vermek için insanlarla paylaşmak istediği derin, ruhsal kavramları basitleştirmeye çalıştı. İsa'nın öğrencilerine ve insanlara öğrettiği bu benzetmelerden ikisine bakalım.

İsa öğrencilerine, hiç usanmadan, her zaman dua etmeleri gerektiğini belirten şu benzetmeyi anlattı: “Kentin birinde Tanrı’dan korkmayan, insana saygı duymayan bir yargıç vardı. Yine o kentte bir dul kadın vardı. Yargıca sürekli gidip, ‘Davacı olduğum kişiden hakkımı al’ diyordu. “Yargıç bir süre ilgisiz kaldı. Ama sonunda kendi kendine, ‘Ben her ne kadar Tanrı’dan korkmaz, insana saygı duymazsam da, bu dul kadın beni rahatsız ettiği için hakkını alacağım. Yoksa sürekli gelip beni canımdan bezdirecek’ dedi.” Rab şöyle devam etti: “Adaletsiz yargıcın ne söylediğini duydunuz. Tanrı da, gece gündüz kendisine yakaran seçilmişlerinin hakkını almayacak mı? Onları çok bekletecek mi? Size şunu söyleyeyim, onların hakkını tez alacaktır. Ama İnsanoğlu geldiği zaman acaba yeryüzünde iman bulacak mı?”   (Luka 18:1-8)

Metinde şöyle yazılıyordu, “hiç usanmadan, her zaman dua etmeleri gerektiğini belirten şu benzetmeyi anlattı.” İsa bu benzetmede yargıçtan adalet isteyen dul bir kadından söz eder. Yargıç çok ilgisizdir. Tanrı’dan korkmaz ve insanlara saygı duymaz. Yahudi kültüründe bir yargıcın tarafsız olması gerekiyordu. Adil bir şekilde yargılaması şarttı. Ve yargının nihai olarak Tanrı'ya ait olduğunu kabul etmesi beklenirdi. Bu muhtaç dul, davasını savunmak için davasını yargıcın önüne getirmeye devam eder. Adaletsiz yargıç onu görmezlikten gelmeye başlar ve uzun süre ilgisiz kaldı.

Sonunda, yargıç kendi kendine söyler, “Tanrı'dan korkmuyorum ya da insanları umursamıyorum ama bu kadın beni deli ediyor. Hakkını alsın çünkü sürekli istekleriyle beni yıpratıyor!” Dul kadın aradığı adaleti bulur. Sonra İsa hikâyenin sonunda amacını açıklar. İşte umursamaz ve adaletsiz bir yargıç var. Ama sevgi dolu ve kutsal bir Baba, çocuklarına doğru olanı verecektir...çünkü Rab iyidir.

Tanrı her duayı yanıtlar. Ya evet ya da hayır der, bazen de bekle diye cevaplayabilir. Tanrı her dileğimizi verecek kadar hikmetsiz olmayabilir çünkü̈ bazı dileklerimiz sağlıklı olmayabilir. İsa’nın dediği gibi Rab’den asla umudu kesmemeliyiz. Sonunda adalet yerini bulacaktır. Ancak İsa şu soruyla benzetmeyi bitirir: “İnsanoğlu geldiği zaman acaba yeryüzünde iman bulacak mı?” Aslında kendi dönüşünden söz ediyor çünkü İsa geldiğinde adalet sağlamak için gelecektir. Aynı zamanda bu, Rab yeryüzüne geri geldiğinde, kendisine sadık kalanların sayısının çok az olacağını gösterebilir. Bu arada her birimizin gece, gündüz Tanrı’ya seslenen bir imana kavuşmaya özlem duyması gerekir.

Dua ettiğimizde her zaman hemen sonuç almayabiliriz. Ya da dualarımızın meyvesini göremeyebiliriz. Rab'bin ne zaman, nerede ve nasıl yanıtlayacağı kararına tamamen güvenebiliriz. Tanrı bizden istemeye, aramaya, kapıyı çalmaya ve dua etmeye devam etmemizi bekler. Dul kadının karakteri bize bir şeyler gösterir. Onun gibi biz de muhtacız ve Rab’be bağlıyız. İhtiyacımız olanı sağlamak için yalnızca lütufkâr, sevgi dolu ve merhametli olan Tanrı'ya güvenebiliriz.

İlk kilise dua etmeye adanmıştı. “Adanmış olmak” kelimesi Grekçe’de sadakat için kullanılan en güçlü kelime olan ‘proskartereo’dur. Bu kelime dua ile ilgili beş kez kullanılır. Anlamı ‘hedefe kilitlenmek ve bırakmayı reddetmek’ şeklinde. Bu kelime Pentikost gününün öncesinde ve sonrasında yer alan Elçilerin İşleri 1:14 ve 2:42 ayetlerinde yer alır. Herkes öyle ya da böyle bir şekilde dua ediyor, fakat Tanrı bizi duaya adanmış olmaya çağırır. Pavlus Romalılara 12:12’de “Sıkıntıya dayanın. Kendinizi duaya verin” ve Koloseliler 4:2’de “Kendinizi duaya verin. Duada uyanık kalın, şükredin” der. Dua yaşamımızda kendimizi duaya vermeye devam edelim ve duada uyanık kalmaya gayret edelim. 

Luka 18. bölümünde İsa bir benzetme daha anlatır. Bir sonraki makalede ona bakacağız.

 


Ücretsiz Kitap

Sevgili ziyaretçimiz. Tanri.org içerikleri Hristiyan bakış açısına ve İncil temellerine göre irdelenmiştir. Hristiyan bakış açısının temel kaynağı İncil'dir ve eğer siz de kargo dahil tamamen ücretsiz bir İncil ya da Hristiyan bakış açısına dair farklı kitaplar almak isterseniz aşağıdaki linkten bir form doldurmanız yeterli olacaktır.

İncil ve kitap gönderme hizmeti, tamamen ücretsiz olarak kutsalkitap.org tarafından yapılmaktadır. Bu hizmetlerinden dolayı teşekkürlerimizi sunarız.

İlgili İçerikler

Bizi Takip Edin

Çekinmeden bizimle iletişim kurabilirsiniz. İlginç, samimi, renkli, içe dönük, dışa dönük ve pek çok tarzda insanlarla tanışmayı ve yeni arkadaşlar edinmeyi çok seviyoruz.