Mısır'dan Çıkış Sekizden Dua Dersleri
DUANIN KÖKENİ
“Bunun üzerine Rab Musa'ya şöyle dedi...” (8:1) Burada Yüce Olan'la konuşma mucizesinin Tanrı tarafından başlatıldığını görüyoruz; Önce O bizimle iletişim kurar ve öyle bir şekilde iletişim kurar ki, biz de O'na dua ederek karşılık veririz. Tüm dualar -hatta yardım için Tanrı'ya çaresizce yakarışlarımız bile- aslında Tanrı'nın bize Kendisine yakarmamız için davet ve eğilim vermesi değil midir? Dua Tanrı'nın Baba yüreğinden kaynaklanır. “Sonra Rab (adınızı yazınız) dedi ki...” Evrenin Kralı'nı duymaya ve onunla konuşmaya davet edilme armağanına sahip olduğum için çok derin bir şekilde kutsanmış durumdayım.
DUYMAK İÇİN BİR YER
“Bir bela göndereceğim...” (8:2) Tanrı Musa'ya, Harun'a ve halka ne yapmak üzere olduğunu söyler. Tanrı'yla geçiridiğimiz dua zamanlarında, çok azımızın O'na ne yapmak istediğini, niyetini, ne sevdiğini, ne hissettiğini ya da ne düşündüğünü söylemesi için zaman ya da yer vermesi ne kadar ilginç değil mi? Çoğumuz zamanı O'na sadece kendi işlerimizi anlatmak için kullanırız. Gerçek, iki yönlü bir ilişkimiz olduğuna gerçekten inanmadığımız için mi dinleme nezaketini ve saygısını kolayca ihmal ediyoruz? Tanrı'yla olan konuşmalarıma O'nu açık yüreklilikle ve saygıyla dinleyerek başlasaydım hayatım ne kadar farklı olurdu? Babam beni uzun zaman önce bu konuda cesaretlendirdi: “Beni çağır, sana yanıt vereceğim. Sana kendi başına asla anlayamayacağın olağanüstü ve harika şeyler söyleyeceğim” (Yer.33:3)
GÜÇLÜ ORTAKLIK
“Rab Musa'ya şöyle dedi: ‘Harun'a de ki, ’Elini uzat...” (8:5) Elbette Tanrı, Harun'un uzattığı el olmadan da mucizeyi gerçekleştirebilirdi! Tanrı'nın bize planlarını anlatması ve sonra da bizi bu planlarda rol almaya davet etmesi gizemli bir mucizedir! Bu bana ne anlatıyor?
“Sadık halkına şöyle dedin: “Bir savaşçıya güç verdim...” (Mez. 89:19)
“Verdiğin zaferler sayesinde (benim) yüceliğim büyüktür; (bana) ihtişam ve görkem bahşettin” (Mez.21:5)
“(Beni) yücelik ve onurla taçlandırdın” (Mez.8:5)
Gerçekten de ne büyük onur! Tanrı'nın verdiği güç ve zaferle, O'na katılıp dua ederek “elimi uzattığımda” benim aracılığımla çok şey mümkün olabilir! “Tanrı'nın lütfu ve gücüyle dolu olan İstefanos, halk arasında büyük harikalar ve belirtiler yaptı” (Elçilerin İşleri 6:8)
CESUR İMAN
“Musa firavuna, ‘Senin için yalvaracağım zaman bana buyruk ver’ dedi, ‘Kurbağalar kesilsin...’ (8:9) Musa burada vebanın sona ereceği ZAMANI firavunun seçmesine izin vererek ne kadar cesur bir iman gösteriyor! Belaları kesen dua, cesur bir imanla başlayan duadır. Bu tür bir imanı HİSSETMEDİĞİMDE, belki de ibadet uygulaması yoluyla cesur, mucize öncesi iman açıklamaları yapmayı öğrenebilirim. Atılımımdan önce şükretmek iman kaslarımı geliştirir ve Tanrı'ya olan güvenimi artırır.
MUHTEŞEM GÜÇ
“Bu Tanrı'nın parmağıdır...” (8:19) Bu, Tanrı'nın gücünü ifade eden İbranice bir terimdir. Mısır'daki sihirbazlar, kendi gizli sanatlarıyla Tanrı'nın yaptıklarını yapamadıklarında, Tanrı'nın parmağının farkına varmışlardı. On Emir'in yazılı olduğu tabletler “Tanrı'nın parmağıyla” yazılmıştır (Çık.31:18). İsa cinleri “Tanrı'nın parmağıyla” kovdu (Luka 11:20). Ve burada, Mısır'dan Çıkış 8. bölümde, Harun iman duasıyla elini uzattığında, Tanrı'nın HER ŞEYDEN üstün gücünün serbest kaldığını okuyoruz. “Tanrısal bir inanlının tutkulu, yürekten duasıyla muazzam bir güç açığa çıkar!” (Yakup 5:16)
İSTE VE AL
“RAB Musa'nın sözünü yerine getirdi... RAB Musa'nın istediğini yaptı” (8:13,31). Bu ayetler beni kesinlikle şaşırtıyor. Yücelik Kralı, topraktan yarattığı bir yaratığın dua sözlerine göre hareket ediyor! Ne büyük sevgi, ne büyük şefkat, ne büyük lütuf! Yakup bize şunu hatırlatır: “İstemediğiniz için sahip değilsiniz” (Yakup 4:2). İsa bizi istemeye teşvik etti -ve alacaksınız- (Luka 11:9) ve bize güvence verdi, “Bu yüzden hiç korkmayın, sevgili dostlarım! Sevgi dolu Babanız, krallığını tüm vaatleriyle birlikte size sevinçle veriyor!” (Luka 12:32).
CEVAPSIZ DUA MI?
“Ama firavun bu kez de yüreğini katılaştırdı ve halkın gitmesine izin vermedi...” (8:32). Bazen, Tanrı'nın parmağının mucizelerine ve gösterilerine rağmen, bazı insanlar inanmayı reddeder ve bazı durumlar görünüşte değişmeden kalır... Bazı dualar yanıtlanmamış gibi görünür. Ama eğer durum böyleyse, İsa neden duaların karşılıksız kalması konusunu öğretmemiştir? Bunun yerine her zaman dua etmemiz ve vazgeçmememiz gerektiğini öğretti (Luka 18:1). Bize “utanmaz bir cesarete” sahip olmayı öğretti ve yeryüzünde iman aradığını öğretti (Luka 18:8). Ayrıca nasıl isteyeceğimizi ve sonra Baba'nın isteğine nasıl teslim olacağımızı da öğretti (Luka 22:42). Sonra acı çektiğinde, Kendisini doğru yargılayana emanet etti (1 Petrus 2:23), Kendisini alçalttı ve ölüm noktasına kadar itaatkâr oldu (Fil.2:8), “Yine de Sen kutsalsın... Seni öveceğim, çünkü (Sen) yüzünü (Benden) gizlemedin, (Sana) yakardığımda (Sen) işittin... (Mezm. 22:3,22,24)
Ücretsiz Kitap
Sevgili ziyaretçimiz. Tanri.org içerikleri Hristiyan bakış açısına ve İncil temellerine göre irdelenmiştir. Hristiyan bakış açısının temel kaynağı İncil'dir ve eğer siz de kargo dahil tamamen ücretsiz bir İncil ya da Hristiyan bakış açısına dair farklı kitaplar almak isterseniz aşağıdaki linkten bir form doldurmanız yeterli olacaktır.
İncil ve kitap gönderme hizmeti, tamamen ücretsiz olarak kutsalkitap.org tarafından yapılmaktadır. Bu hizmetlerinden dolayı teşekkürlerimizi sunarız.