Geçenlerde bazı arkadaşlarımla birtakım komik dans hareketleri yaparken çekilmiş bir videomu izledim. Ritme ayak uydurmama ve uygun şekilde hareket etmeme rağmen ne kadar kaskatı göründüğümü fark ettim. O an yaşlandıkça esnekliğimin azaldığı kafama dank etti. Kaskatı görünüyorum çünkü gerçekten de kaskatıyım. Bu yüzden fiziksel düzeyde vücudumuza iyi bakmamız gerektiğini fark ediyorum ve bu konuda gençlere de tavsiyelerde bulunuyorum... Vücudu sağlıklı tutmak disiplin ve çalışma gerektirir. Tutarlı olmak da önemlidir. Bir esneklik programına başlamak için 65 yaşına gelmeyi beklemeyin! Esneklik hareketleri, eklemleri esnek tutmak için kollarınızı ve bacaklarınızı, boynunuzu, sırtınızı ve hatta ayaklarınızı çeşitli şekillerde hareket ettirmeyi içerir. Hastalık, yaralanma veya doğumsal sorunlar nedeniyle herkesin bunu yapamayacağının farkındayım, ancak vücudumu hareket ettirmenin enerji seviyemi yüksek tuttuğunu ve dolayısıyla moralimi de yükselttiğini keşfettim.

Esneklik ruhsal yaşamın da anahtarıdır. Hepimizin eşsiz olduğunu ve Tanrı'nın bize özgür bir irade verdiğini biliyoruz. Sadece O, lütfun ve gerçeğin mükemmel dengelenmiş olduğu bir yaşam sürdü.  Mükemmel bir şekilde esnek olabilir ve esnektir. O, gerçeği değiştirmez, fakat aynı zamanda merhametli ve lütufkârdır. Peki bu beni nasıl etkilemeli? Beni ruhsal olarak esnek olmaktan alıkoyan nedir?

1. Bazen kişisel alanımıza ihtiyaç duyduğumuzdan daha az esnek olabiliriz… Tanrı bazılarımızı daha içe dönük ve yalnız zaman geçirmekten zevk alacak şekilde yarattı. Ama Tanrı bizi ilişkisel varlıklar olarak da yarattı. Bizden tek beden ve tek ruh olarak işlev görmemizi istiyor. İki kişinin bir kişiden daha iyi olduğunu söylemiştir çünkü biri düşerse, diğeri onu kaldırmak için orada olacaktır!  Ne harika bir benzetme!  Zorluklarla tek başıma yüzleşmek zorunda değilim ve sevinçlerimi başka birisiyle paylaşabilirim. . Kendime, başka birini kişisel alanıma davet etmeden nasıl teşvik edebilirim sorusunu soruyorum. Başka birine ihtiyacım olmadığını düşünmeye başlarsam önümde kaygan bir yokuş var demektir. Düşman, kendi başımıza kaldığımızda daha zayıf olduğumuzu bilir.  Şeytan, İsa çölde yalnızken onu ayarttı. Fakat Tanrı olan İsa, Şeytan'ın O'nun karşısına çıkardığı ayartılardan ve günahtan kaçınabildi.

2. Bazen kişisel haklarımızı koruma arzusu duyduğumuz için daha az esnek olabiliriz. Kendi gündemimiz başkasının gündeminden daha önemli gibi de görünebilir.

Bu kişisel haklarımızı ve özgürlüğümüzü koruma arzusunun birçok nedeni olabilir. Bunun arkasında istismara uğramamış olmak, evde ya da okulda zorbalığa uğramış olmak ya da şiddet ve belirsizlik içinde yaşıyor olmak gibi nedenler yatıyor olabilir. Nedeni ne olursa olsun, kişi kendisini korumak amacıyla çevresini kontrol altında tutma hakkını kullanır. 

3. Kontrol arzusu, esnek olmamaya neden olan bir başka meseledir. Her nasılsa, kontrolü elinde hissetmek, başkalarıyla daha az sürtüşme, kaygıya neden olabilecek daha az değişiklik anlamına gelmektedir ve kontrol altına aldığı kişiye karşı üstünlük hissi verebilir. Birçok yazar ütopyanın nasıl görüneceğini ifade etmeye çalışmıştır. Marx bile yazılarında eşitliği getiren bir kontrol dünyasının daha iyi olacağını düşünüyordu. Ama bunun temelinde bu ideal dünyada, kontrolün kimde olacağı yatar. Bu durum neye benzeyecekti? Birileri her zaman kontrol edilecek kişidir. Seçilmiş Kişi (The Giver) adlı, geçmişe dair bilgiye sahip olan tek bir kişinin, bu bilgiyi kontrollü bir ortamda seçilmiş bir kişiye aktarabildiği ütopik bir dünyayı anlatan çok sevdiğim bir film vardır. Dünyanın geri kalanı birkaç insan ve her gün almak zorunda oldukları, duyguları körelten ilaçlar tarafından yönetilmektedir. Bu hikayenin sonunda seçilmiş olan genç adam olan bitenin gerçekliğini görür ve oradan kaçar. Bu filmden ve diğer yazılardan, insanları sevmeden veya bencillik nedeniyle ve kandırma amacıyla yapıldığında, başkalarını kontrol etme arzusunun her zaman onlara zarar vereceğini öğreniyorum.

Başkalarını kontrol etmeye iyi örnekler de vardır. Kontrol her zaman kötü bir şey değildir.  Bir ebeveyn küçük çocuğunu kontrol ettiği için takdir edilir, bir öğretmenin sınıfını kontrol etmesi gerekir, bir bilim adamı deneyleri üzerinde kontrol sahibi olmalıdır. Birbirimizi koruyarak bize yardımcı olan kurallarımız ve politikalarımız var. Şüphesiz kontrolün gerekli olduğu zamanlar var.

Fiziksel alanda, o eklemlerin iyi hareket etmesini, düzgün çalışmasını sağlamak için vücudum üzerinde kontrol sahibi olmak isterim. Fiziksel esnekliğim azaldığında, esnekliğimi artırmak için atacağım adımları, planlarımı, hareketlerimi yönlendirmem gerekir. Bu sıkı bir çalışma gerektirir. Hangi spor eğitmenine sorsanız bu yanıtı alırsınız!

Ayrıca ilişkilerdeki esneklik eksikliğini geliştirmek de çalışmayı gerektirir. Neden bir başkası üzerinde kontrol kurmanın peşindeyim? Bu ortamı kontrol etmekteki amacım nedir? Neyi korumaya ya da gizlemeye çalışıyorum? Başkalarının gözünde ben katı biri miyim? Bu soruları yanıtlarken kendimle ilgili farkındalığımın artması, birlikte çalışmaktan zevk alınacak, daha esnek bir insan olmam yolunda bana yardımcı olacaktır.

Küresel bir dünya haline geldik. Nüfuzumuz artık sadece sakin bir köyde geçerli değil. Dünyanın dört bir yanından başkalarıyla şimdi her zamankinden daha fazla bağlantı kurabilmem, küresel toplum hakkında daha çok şey öğrenmem ve bu toplumun bir parçası olmam için yollar sağlıyor. Artık ruhsal dünya dışında kendimi dünyanın kötülüklerinden koruyamıyorum ve dünyayı istediğim gibi kontrol edemiyorum. Küresel bir toplumda ne kişisel alanımı ne de haklarımı doğru düzgün koruyabiliyorum. Artık bu küresel topluluğun bir parçasıyım. Kontrol arzularımın ve kişisel haklarımın kontrolünü, muktedir olan, bana bir gelecek ve ümit veren tek Kişi’ye teslim etmeliyim. Bunu yaptığımda, O'ndan hayatımı kontrol etmesini istediğimde O, esnek olmam gereken yerde esnek olmamı, gerektiğinde kişisel haklarımdan vazgeçmemi ve küresel toplumda birlikte sahip olduğumuz etkiye inanmamı sağlıyor. Bu artık benimle değil, O’nunla ve O’nun işiyle ilgili bir şey. O’nunla birlikte çalışmak bana çok fazla özgürlük getiriyor. Yaptığımız iş bir dansa dönüşüyor. Dans etmek, kişinin iyi hareket etme yeteneğini geliştirmesi için çok çalışmasını gerektirir. Hayatta dans ederken kaskatı olmak istemiyorum, esnek olmayı tercih ederim.