Geri Dönünce


Konular: Umut , Acı , Kilise Tarihi

Simon Petrus’u hep çok sevdim, cesareti, boyundan büyük laf etmeleri sonra o sözlerin altında ezildiği zamanlar, özellikle İsa Mesih ile ilk tanıştığı sahnedeki “yaklaşma bana” dediği an. O’nun hayatındaki anılar nedense bana farklı bir şekilde dokunuyor. Bugünlerde, özellikle bu belirsiz, karanlık, toplu olarak acı çektiğimiz günlerde daha önce o kadar da dikkatimi çekmeyen başka bir anısı yüreğime çarpıyor bu adamın.

Bu sahnede belli ki İsa Mesih öğrencilerini gelecek olan zorluklara karşı uyarıyor. İşin aslı bu pek çok defa yaptığını görüyorum ve bunu okumak beni İsa Mesih’e daha yakın hissetiriyor sanki. Kendisi ile yolculuğu süslü vaatlerle değil, gelecek olan zorlukları ile beraber anlatıyor ve onları henüz bu zorluklar gelmeden önce hazırlıyor sanki. Çocuklarını hayata hazırlayan bir baba, bir anne şefkati ile bunu yapıyor sanki.

 

Benim küçüklüğümde bizim mahallemizda yaşıtlarım arasında yaramaz çocuklarından biriydim, bu yaramazlıklarının bazıları diğerlerine göre daha masumca olabilirdi, mesela diğer mahalle arkadaşlarımı korumak uğruna dövüşmek, kavga etmek gibi. Her ne kadar şimdi bunu gururla anlatmıyor olsam da bu dövüşlerin hepsinin sonucu benim açımdan o kadar güzel olmazdı, dayak yediğim, kovalandığım ve kaçtığım zamanlar da olurdu.

Bunları babama anlattığım zamanlarda, babamın. “Gerektiğinde kendini korumayı öğrenmelisin” tavrı, her anlamda hayatın zorlukları olacağına dair bir his öğretirdi bana. Evet anlıyordum, gelecek o kadar kolay olmayacaktı.

Her ne kadar, tüm bu olayları bugün yaşasam benim farklı davranacağım gibi, babam da farklı davranırdı, beni çok farklı bir şekilde eğitirdi bence çünkü biz O günlerde İsa Mesih’i tanımıyorduk.

İşte sanki İsa Mesih tam da bunu yapıyordu, 

"Simun, Simun, Şeytan sizleri buğday gibi kalburdan geçirmek için izin almıştır. Luka 22:31

 

Demek ki, şeytan bazen bunu yapabilmek için izin alabiliyor. 

Tabi bunu izin ile yapabilmesi hala bize Tanrı’nın kudretini gösterse de gerçekliğin acısını azaltmıyor.

Bugün biliyoruz bu denenmelerin bizi güçlendireceğini ama bu bilgi duygularımıza pek de yardımcı olmayabiliyor.

Ama durun, asıl çarpıcı şey şimdi geliyor…

Ama ben, imanını yitirmeyesin diye senin için dua ettim. …(Luka 22:31)

 

Şimdi, tam şu an durum şunu düşünmeni isteyebilir miyim?

Gözlerini kapat ve, İsa Mesih’in senin için dua ettiğini düşün, canlandır, o sahneye sessizce yaklaş ve İsa Mesih’i izle…

 

İsa Mesih, yalnız başına (çünkü muhtemelen kimse bilmiyor) bir ağacın gölgesinde, belki gündüz, belki gece, muhtemelen diz çökmüş ve çok sevdiği babasına sesleniyor, dua ediyor ve bir nda O’nun ağzından kendi adını duyuyorsun.

Baba lütfen ………….. güçlendir, imanını yitirmesin, O’na yardımcı ol gibi kelimeler. 

Bunu o sahnede kendin dinle, ya da Kutsal Ruhtan sana göstermesini iste…

Hadi…

1, 2, 3……

 

Geri döndüğün zaman kardeşlerini güçlendir." (Luka 22:31)



Ne kadar şefkatli, 

“Şimdi bunları düşünme, senin için dua ettiğim….

Güçlendiğinde, geri döndüğünde…

 

Kardeşlerini güçlendir…”

 

Kardeşim…

Merak etme, şimdi değil, geri döndüğünde… ki döneceksin…

Kardeşlerini güçlendir…

Bugünlük, izin ver, İsa Senin için dua etsin…

Kardeşlerin seni güçlendirsin…

 

Sevgiler…

Vahan İsaoğlu

Vahan İsaoğlu 1978 yılında İstanbul'da doğmuş ve Kadıköy Uluslararası Kilisesinde Pastör olarak gönüllü görevini sürdürmektedir.


Ücretsiz Kitap

Sevgili ziyaretçimiz. Tanri.org içerikleri Hristiyan bakış açısına ve İncil temellerine göre irdelenmiştir. Hristiyan bakış açısının temel kaynağı İncil'dir ve eğer siz de kargo dahil tamamen ücretsiz bir İncil ya da Hristiyan bakış açısına dair farklı kitaplar almak isterseniz aşağıdaki linkten bir form doldurmanız yeterli olacaktır.

İncil ve kitap gönderme hizmeti, tamamen ücretsiz olarak kutsalkitap.org tarafından yapılmaktadır. Bu hizmetlerinden dolayı teşekkürlerimizi sunarız.

İlgili İçerikler

Bizi Takip Edin

Çekinmeden bizimle iletişim kurabilirsiniz. İlginç, samimi, renkli, içe dönük, dışa dönük ve pek çok tarzda insanlarla tanışmayı ve yeni arkadaşlar edinmeyi çok seviyoruz.