Şimdi Noel Mevsimi

Bizim için yılın en sevinçli zamanlarından birisi aslında, ancak bir yanımız öyle bir buruk ki tarif etmek de zor. Ülkemizin yaşadığı korkunç deprem felaketinin acısı hala dün gibi göğsümüzü sıkıştırırken oradaki pek çok zorluğun hala devam ediyor olması da adeta yutkunmamızı engelleyen koca bir taş gibi boğazımızda saplanmış duruyor.

Bundan o kadar çok insan etkilendi ki, gözümüzü başka bir yana çevirip kendi hayatımıza devam etmek imkansız. Üstelik kış geldi, soğuklar da bastırıyor, gördüklerimiz ise hala içimizi ürpertiyor.

Peki tüm bunlar sürerken, güzel bir şömine resmi ve süslenmiş ışıl ışıl yanan bir ağacın sıcaklığı ile Noel sevincinin içimizde bizi ısıtmasını bekleyebilir miyiz?

Bence pek çoğumuz için cevap kocaman bir HAYIR!

Bunca acı çevremizi sarmışken sevinçten bahsedebilir miyiz? Sizi bilmiyorum ama benim için bu kolay olmuyor.

Dostlarım hala oradayken, üşürken, elini taş altına koyup bir yaşam savaşı verirken ben bunu yapamıyorum.

Ama zaten Noel ile ilgili olarak içimizi ısıtan şey, mağazadan alınan bir ağaç ve led ışıklarsa belki de O sıcaklık gerçek bile değildi zaten…

Öyle ya, bunların hepsi yüreğimizin dışında olan, sadece süsler.

Peki gerçekte Noel ne ile ilgilidir?

İsa Mesih’in doğumunu simgeleyen NOEL gerçekte süslerle mi ilgilidir ya da bundan daha fazlası var mı?

Tabi ki var ama ben benim için olanı anlatayım.

Ben NOEL’i ilk defa İsa Mesih’in kim olduğunu anlayınca kutladım, O’ndan öncekiler, süslerle, akrabalarla yenilen güzel yemeklerle ilgiliydi ama bundan yıllar önce ilk defa yaşadığım deneyim bunların çok ötesindeydi.

Noel aslında bunlardan ibaret değildi, aksine, benimle ilgili, seninle ilgiliydi.

Bu yazıyı eğer okuyorsan sana sesleniyorum değerli okuyucum, Noel seninle ilgilidir.

Noel, Evreni yaratan Tanrı’nın senin için, içerisinde yaşadığımız ve hırsımızla korkunç bir yer haline getirmekte olduğumuz bu dünyaya beden alarak gelmesini simgeler.

Evet, yanlış okumadın, Noel, Tanrı’nın senin için sana, benim için bana gelmesini anlatır.

Evrenin efendisinin, senin, benim uğrumuza bir yemlikte bebek olarak yer yüzünü ziyaret etmesini, acılara katlanmak uğruna sana ve bana olan sevgisini kanıtlaması ile ilgilidir. 

Şimdi diyeceksin ki, bütün bunlar arasında nasıl bir bağ var, Noel ve deprem ve yorgunluklarımız acılarımız, bunları nasıl birleştirebilirim?

Sizi bilmem ama benim bir yanım yaprak döküyor bir yanım ise bahar bahçe.

Bence İsa Mesih’in öğrencileri de zaman zaman böyle hissetmiş olmalılar, nereden biliyorum derseniz?

Tersine Tanrı'nın hizmetkârları olarak olağanüstü dayanmada, sıkıntı, güçlük ve elemlerde, dayak, hapis, karışıklık, emek, uykusuzluk ve açlıkta; pak yaşayışta, bilgi, sabır, iyilik, Kutsal Ruh ve içten sevgide; gerçeğin ilanında ve Tanrı'nın gücünde; sağ ve sol ellerimizde doğruluğun silahlarıyla, yücelikte ve onursuzlukta, iyi ünde ve kötü ünde, kendimizi her durumda örnek gösteriyoruz. Aldatanlar sayılıyorsak da dürüst kişileriz.

Tanınmıyor gibiyiz, ama iyi tanınıyoruz. Ölümün ağzındayız, ama işte yaşıyoruz. Dövülüyorsak bile öldürülmüş değiliz.

Kederliyiz ama her zaman seviniyoruz. Yoksuluz ama birçoklarını zengin ediyoruz. Hiçbir şeyimiz yok ama her şeye sahibiz. 2. Kor 6:4-10

Zorluklar olduğu doğrudur, ama bu da iyi bir soru, güzel şeyler de var mı?

Bence var, ama hatırlayalım, bir gün o zorluklar kalmayacak, ama güzeller bizim için kalacak fazlasıyla…

Kalsın diye geldi İsa Mesih’imiz bu dünyaya!

Kutlu olsun diye geldi…

Bu sevinç, yüreklerimizde kutlu olsun diye dua ediyorum, siz de benimle eder misiniz?

Sevgilerimle…