Bu tehlikeli dünyada insanı sevmek, özellikle de “rağmen sevmek” yani her şeye rağmen, sonucunda bize bir getirisi olmasa da sevmek, tek taraflı ve karşılıksız olsa da sevmek, işte böylesine sevmek en tehlikeli şeylerden biridir aslında. Çünkü sevmelidir insan, sevmelidir insanı, sevdiğinden daha iyi olduğu için değil, sevmekle sevdiğine lütfedermiş gibi değil, insan olduğu için, insan kardeşinden hiçbir farkı olmadığı için sevmelidir yalnızca. Tanrı’nın gözünde herkes eşittir ve Onun belki de en sevmediği cümledir “bazıları diğerlerinden daha eşittir” cümlesi. Dünya görüşü maalesef bunu öğretir bize. Yaşama dair, insana dair, sevmeye dair büsbütün farklı ve tehlikeli bir algı yaratmaya çalışır düşünce dünyamızda.

“Seni sevmeyeni sen de sevme”

“Biri sana vurduysa sen de ona vur”

“Sana tokat atana sen tekme at”

Halbuki karşılık beklemez ki sevgi..

“Sen bana karşı iyi olursan, sen beni seversen ancak o zaman ben de seni severim” demez sevgi.

Hiçbir anne evlatları için kullanır mıydı yukarıdaki cümleleri?

Hiçbir baba vazgeçer miydi evladından asi bir gününde babasına kötü şeyler söylediği için?

Hiçbir dost bırakıp gider miydi dostunu en çaresiz anında sırf iki gün önce sinirlenerek kötü sözler söyledi diye kendisine?

Hiçbir düşman askeri kalır mıydı hiçbir çocuğu öksüz bırakmamak için silahını bırakmış bir askerin varlığında?

Sevgiyle ve sevmekle ilgili hâkim dünya görüşlerinin, kültürümüzün, duygularımızın ve benliğimizin söylediklerine değil, sevginin kaynağı ve kendisi olan Tanrı’nın söylediklerine kulak verelim sevgili dostlar!

Evet, tehlikeli bir dünyada yaşıyoruz. Yaşamak zaten tehlikeliyken ya sevmek?..  

Tanrının en tehlikeli mucizesidir sevmek.

Tehlikeli bir dünyada yaşıyoruz, ama tehlikeli de bir Tanrı’ya inanıyoruz. Onun sevgisi de tehlikeli bir sevgi, yeri yerinden oynatan bir sevgidir. İnsan zihnindeki bütün engelleri, yaratılışımızla bize verilen kusursuz sevme armağanını içimizden almak için hunharca ve yorulmadan çabalayan kötülüğün bütün cephelerini ortadan kaldıran bir sevgidir. Neden diye sormayan, Neredesin diye soran bir sevgidir o. Aslında hiçbir şey sormayan ama hep cevaplayan bir sevgidir o. Bazen, ben istediğimde, öyle hissettiğimde, o bana karşı iyiyse değil; her an, hep isteyen, hep öyle hisseden bir sevgidir o. Kişinin yaptıklarına göre karar vermeyen, “rağmen sevgidir” o.

“Adam öldürmeyeceksin.”* diyen Tanrı, daha da ileri giderek “Sağ yanağınıza bir tokat atana öbür yanağınızı da çevirin. Düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin. ”** demiştir.
Dikkatli olun, gerçekten sevdiğiniz zaman düşmanlarınız utanacaktır.

Bunun için tehlikelidir sevmek. Bunun için tehlikelidir Tanrımız.

Düşmanın acıkmışsa doyur,

Susamışsa su ver.

Bunu yapmakla onu utanca boğarsın. Romalılar 12:20

Komşunu kendin gibi seveceksin. Levililer 19:18

Tanrı'yı seviyorum” deyip de kardeşinden nefret eden yalancıdır. Çünkü gördüğü kardeşini sevmeyen, görmediği Tanrı'yı sevemez. 1.Yuhanna 4:20

Savaş tehlikelidir. Ama Barışı sağlamak daha da tehlikeli bir iştir. İşte bu yüzden Tanrımız tehlikeli bir Tanrı’dır. Onun sevgisinde imkansızlıklar, engeller, karşılık ya da zorlama olmaz. Çünkü O, birçoklarının düşündüğü gibi evlatlarını cezalandırmak için ellerini ovuşturan, bize acı vermekten hoşlanan bir Tanrı değil, sevgisi uğruna sonuna kadar giden, bağışlayan ve kollarını açmış bekleyen bir Baba’dır. Kısacası dostum, Tanrı seni seviyor ve bunun için yapabileceğin hiçbir şey yok! “Bak, adını avuçlarıma kazıdım.” Yeşaya 49:16

“Bizse seviyoruz, çünkü önce O bizi sevdi.” diyor Tanrı’nın Sözü.

O zaman;

Gelin Onun bizden beklediği barış elçileri olalım.

Gelin sevmekten korkmayalım.

Gelin sadece bize benzeyenleri, sadece çıkarımıza uyan insanları, sadece güzel, yakışıklı, iyi giyinen, iyi eğitimli insanları değil; bizden farklı olanı da, dışlananı da, sevilmeyeni, kusurlu olanı ve hatta yüzüne bakılmayanı da sevmeyi öğrenelim.

Yazımı İsa Mesih’in havarilerinden elçi Pavlus’un binlerce yıl önceden günümüze yankılanan şu muhteşem betimlemesiyle son vermek istiyorum:

“İnsanların ve meleklerin diliyle konuşsam, ama sevgim olmasa, ses çıkaran bakırdan ya da çınlayan zilden farkım kalmaz. Peygamberlikte bulunabilsem, bütün sırları bilsem, her bilgiye sahip olsam, dağları yerinden oynatacak kadar büyük imanım olsa, ama sevgim olmasa, bir hiçim. Varımı yoğumu sadaka olarak dağıtsam, bedenimi yakılmak üzere teslim etsem, ama sevgim olmasa, bunun bana hiçbir yararı olmaz.

Sevgi sabırlıdır, sevgi şefkatlidir. Sevgi kıskanmaz, övünmez, böbürlenmez. Sevgi kaba davranmaz, kendi çıkarını aramaz, kolay kolay öfkelenmez, kötülüğün hesabını tutmaz. Sevgi haksızlığa sevinmez, gerçek olanla sevinir. Sevgi her şeye katlanır, her şeye inanır, her şeyi umut eder, her şeye dayanır.”

Evet tehlikelidir sevmek. Çünkü nefrete, kibire, kötülüğe, haksızlığa, adaletsizliğe meydan okumaktır sevmek.

Sevgiyle kalın!

*Mısır’dan Çıkış 20:13

**Matta 5:39,44