Geçtiğimiz günlerde bir konuşmacıdan şunu duydum “Her insanın yüreğinde tapınma arzusu vardır.” Yaratılış amacımızla örtüşen bir söze benziyor. Gerçekten de doğru değil mi! Hepimizin içinde bağlılık ve özlem duyduğumuz bir arzu var. Bu arzu bazen görmediğimiz Tanrı için olabilir, bazen de görünen varlıklara ya da nesnelere olabilir. Bazı insanlar paraya, bazıları güç, mevkii, kariyerlerine, bazıları ideolojilere! Hatta bu uğurda can verebilecek kadar! Bu tapınma eylemi yaşam amacımızın bir parçası haline gelir. İnanç sahibi kişiler için tapınmayı kendi yaptıklarımız diye düşünürüz. Oruç tutmak, ondalık-bağış vermek, dini kuralları yerine getirmek vb. Tapınmanın özü ve Tanrı’nın bizden beklediği tapınma yüreği aslında bunların hiçbiri değildir.