Noel’de yani Aralık ayı gelir gelmez birçoğumuz evin gizli köşelerine saklanmış ağaçları çıkartırız. Ağaçlarımızı kurarız, ışıkları ve dekoratif süsleri asarız. Çocuklar için hediyeler hazırlanır. Kilise için ilahiler prova edilir, konuşmalar hazırlanır, davetiyeler basılır ve dağıtılır, evlerde misafirler ağırlanır…ama en büyük hediyemiz en müthiş armağanımız İsa Mesih kendisidir. Bu zamanda en önemli olan şey, yüreklerimizi İsa Mesih’in gelişini hatırlamaktır. 

Bu seri boyunca, bu olaylarla ilgili Eski Antlaşma peygamberliklerine atıfta bulunmaya devam edeceğiz. 

İsa'nın doğumundan yaklaşık 700 yıldan önce Tanrı, peygamber Yeşaya'ya O’nun bakire bir anneye sahip olacağını söyledi. Bunu son makalemizde (İsa Mesih'in Mucizevi Doğumu) görmüştük. Tek başına bu iddianın doğruluğu bile mucizevidir. Bu peygamberlik sözü, Yeşaya kitabında İsa'nın doğumu ve yaşamı aracılığıyla gerçekleşen yaklaşık 100 peygamberlikten yalnızca biridir. 

1958 yılında ünlü matematik ve astronomi profesörü Peter Stoner, İsa ile ilgili peygamberlik sözlerinin gerçekleşme olasılıklarını hesaplamıştır. Stoner, 100 peygamberlikten 8'inin bile gerçekleşme olasılığının, ihtiyatlı bir yaklaşımla, 100.000.000.000.000.000'da bir olduğu sonucuna varmıştır. Yani yüz katrilyonda bir. Yüz tanesinden sadece sekizi! Bu bile İsa’nın doğumunu tarihteki en önemli mucizelerden biri yapar.

Şimdi İsa'nın doğum hikayesindeki başka bir karakteri tanımlayan iki Eski Antlaşma peygamberliğine daha bakalım. 

Malaki 3:1 şöyle der; “’İşte habercimi gönderiyorum. Önümde yolu hazırlayacak. Aradığınız Rab ansızın tapınağına gelecek; görmeyi özlediğiniz antlaşma habercisi gelecek’ diyor Her Şeye Egemen RAB.”

Yeşaya kitabında başka bir ayet daha vardır. Yeşaya 40:3 anlatır; “şöyle haykırıyor bir ses: ‘Çölde RAB'bin yolunu hazırlayın, Bozkırda Tanrımız için düz bir yol açın.’” Bu ayet Vaftizci Yahya’nın hizmetinden bahseder. Vaftizci Yahya, İsa'ya giden yolu hazırlamak için gelen kişiydi. Onun hikayesi Zekeriya (babası) ve Elizabet'le (annesi) başlar. 

Yaklaşık iki bin yıl önce Roma İmparatorluğu Akdeniz çevresinde egemendi. Kral Hirodes İsrail bölgesini yönetiyordu. Musa'nın soyundan gelen, Zekeriya adında yaşlı bir kâhin yaşıyordu. Karısı Elizabet ile kusursuz bir yaşam sürüyorlardı. Ancak çocukları olmamıştı. Elizabet kısırdı ve bu onlar için bir üzüntü kaynağıydı. Luka İncil’ine göre (Luka 1:5-25), Zekeriya tapınakta hizmet ederken, melek Cebrail ona göründü. Elizabet'in gebe kalacağını ve bir oğul doğuracağını duyurdu. Oğlanın adı Yahya olacaktı. Zekeriya başlangıçta meleğin mesajından şüphelendi. Melek konuşmasını sürdürdü: “Bu çocuk birçok halktan insanın yüreğini Tanrı’ya döndürecek. Tanrı'nın sağlayacağı kurtuluş için halkını hazırlayacak." Zekeriya bu sözlere inanmayıp meleğe, “bundan nasıl emin olabilirim…çünkü ben yaşlandım, karımın da yaşı ilerledi” dedi. Sonuç olarak, peygamberlik sözü gerçekleşene kadar geçici olarak dilsiz kaldı. Onlar bu habere çok sevindiler. Zamanla Elizabet gebe kaldı ve beş ay evine kapandı. 

Zekeriya meleğin söylediklerine neden inanamadı? Bunu hiç düşündünüz mü? Onun yerinde olsaydınız ne yapardınız? Zekeriya, Yahya doğana kadar konuşamıyordu. Melek ona geldiği zaman yeterince imanı olmasa da Tanrı ona merhamet gösterdi. Tanrı onu hala seviyordu ve ona sadık kaldı. Pavlus der ki: “biz sadık kalmasak da, Tanrı sadık kalacak.” Bunun için Tanrı’ya hamd edebiliriz ve Ona yüzde yüz güvenebiliriz. Belki biz sadık kalmayabiliriz ama Tanrı her zaman sadık kalacaktır. 

Elizabet altı aylık hamileyken Melek Cebrail Meryem'i ziyaret etti ve ona bir oğul doğuracağını bildirdi. Meryem ve Yusuf'un hikayesine bir sonraki makalede inceleyeceğiz. Meryem bu haberi aldıktan sonra dağlık bir bölgede yaşayan Elizabet’i görmeye gitti. Elizabet onu görünce çok sevindi. Karnındaki bebek sıçradı. Elizabet Kutsal Ruhla doldu. Bu sevinç ve mutlulukla, 'Sen kutsanmış bir kadınsın. Tanrı seni çok seviyor’ dedi. Meryem de sevincini dile getirdi. Birlikte bol bol konuşup Tanrı'ya şükrettiler. 


Luka 1:57-66'da şunları okuruz; “Elizabet’in doğurma vakti geldi ve bir oğul doğurdu. Komşularıyla akrabaları, Rab’bin ona ne büyük merhamet gösterdiğini duyunca, onun sevincine katıldılar. Sekizinci gün çocuğun sünnetine geldiler. Ona babası Zekeriya’nın adını vereceklerdi. Ama annesi, “Hayır, adı Yahya olacak” dedi. Ona, “Akrabaların arasında bu adı taşıyan kimse yok ki” dediler. Bunun üzerine babasına işaretle çocuğun adını ne koymak istediğini sordular. Zekeriya bir yazı levhası istedi ve, “Adı Yahya’dır” diye yazdı. Herkes şaşakaldı. O anda Zekeriya’nın ağzı açıldı, dili çözüldü. Tanrı’yı överek konuşmaya başladı. Çevrede oturanların hepsi korkuya kapıldı. Bütün bu olaylar, Yahudiye’nin dağlık bölgesinin her yanında konuşulur oldu. Duyan herkes derin derin düşünüyor, “Acaba bu çocuk ne olacak?” diyordu. Çünkü Rab onunla birlikteydi.”

Kutsal Yazılardan, Vaftizci Yahya'nın gelecek Mesih'in yolunu hazırlamak için geldiğini öğreniriz. Yuhanna 1:23’te kendisiyle ilgili şöyle söyledi: “Peygamber Yeşaya'nın dediği gibi, ‘Rab'bin yolunu düzleyin’ diye çölde haykıranın sesiyim ben.” İsa'nın zamanında Yahudiler, Mesih'in onları Roma baskısından ve yönetiminden kurtaracağını düşündüler. Ancak Vaftizci Yahya, Mesih'in gelişinin yolunu hazırlayacak tövbe müjdesini öğretmeye başlar. 

Matta da şunları yazdı: “Nitekim Peygamber Yeşaya aracılığıyla sözü edilen kişi Yahya'dır. Yeşaya şöyle demişti: ‘Çölde haykıran, Rab'bin yolunu hazırlayın, geçeceği patikaları düzleyin’ diye sesleniyor” (Matta 3:3). 

Bu örnekler Malaki ve Yeşaya'dan gelen peygamberliklerin gerçekleşmesidir.

Yuhanna'nın müjdesinde, Vaftizci Yahya İsa'yı ilk gördüğünde bu sözlerle karşılaşırız. Bunu birinci bölümde iki kez görürüz.

“Yahya ertesi gün İsa'nın kendisine doğru geldiğini görünce şöyle dedi: ‘İşte, dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu!’'(Yuhanna 1:29)

“Ertesi gün Yahya yine öğrencilerinden ikisiyle birlikteydi. Oradan geçen İsa'ya bakarak, ‘İşte Tanrı Kuzusu!’” dedi (Yuhanna 1:35-36).

İsa bu dünyaya çok mucizevi bir şekilde geldi. Vaftizci Yahya, İsa'nın yaşamına ve tövbe mesajına tanıklık etmek üzere doğdu. Vaftizci Yahya'nın tanıklık etmek için geldiği şey, İsa'nın Tanrı kuzusu olarak kurban edilmesiydi. 

Bu konuda daha fazla bilgi edinmek isterseniz bu makaleyi de okuyabilirsiniz; Dünyanın Günahını Ortadan Kaldıran Tanrı Kuzusu!